Gebelik baştan sona anne adayları için çok özel bir süreç olsa da gebeliğin 27.haftası anne adayları için çok önemlidir. Bunun nedeni artık gebeliğin 8.ayına girilmiş olmasıdır. Gebeliğin 3.trimester’ına gelen anne adayları gebelikten kaynaklanan birçok sorun ile yeni yeni karşılaşmaya başlarlar. Bunlar arasında ilk sıralarda sırt ağrıları, uykusuzluk ve idrar kaçırma bulunur.
27 Haftalık Gebelikte Bebek Gelişimi Nasıl Olur?
Bebeklerin cilt altındaki yağ dokusu ile organların çevresindeki yağlanma 27.haftadan itibaren artmaya başlar. Bu nedenle anne karnındaki bebeğin daha tombul görünür ve artık ultrasondaki cılız görüntü kaybolur. Aynı zamanda lanugo olarak da bilinen ve 20.haftada bebeğin vücudunun tümünü kaplamış olan tüyler dökülür. Vücudun ısıtılması işini bundan sonra yağlar üstlenir.
Bebeğin beyni giderek büyüdüğü için bebeğin başındaki büyüme ultrasonda kolaylıkla fark edilir hale gelir. Bu dönemde bebeğin beyin dalgaları yenidoğan bir bebeğinki ile aynıdır. Bu nedenle bebelerin ilkel hafızası olduğu ve anne karnındayken sürekli duyduğu sesler, dil ve şarkı gibi bilgileri depolamaya başladığı kabul edilir. Hatta bebekler doğduktan sonra uykuya beyaz gürültü ile dalması, annesinin ve babasının sesine olumlu tepkiler vermesi ya da belirli şarkıları duyduğu zaman sakinleşmesi 27.haftada geliştirilen ilkel hafıza ile bağdaştırılır.
Gebeliğin 27.haftasında bebeğin yalnızca işitme değil diğer duyu organları da oldukça gelişmiş bir haldedir. Görme duyusunun gelişimine bağlı olarak bebekler 27.haftada annenin karnına ışık tutulduğunda refleks olarak gözlerini kısarlar.
Bu hafta itibarıyla bebeğin koklama ve tat alma duyuları gerekli olgunluğa erişmiş olur. Bu gelişim belirli yöntemlerle anne adayı tarafından da fark edilebilir. Bunun nedeni tüketilen yiyeceklerin tadının ve kokusunun plasenta aracılığıyla bebeğe geçmesidir. Buna bağlı olarak bebek tepki vermeye başlar. Bu haftadan itibaren baharatlı yiyecekler tüketildiğinde bebeğin hıçkırmasının ya da tatlı tüketildiğinde hareketlenmesinin sebebi budur.
Annenin antikorları 27.haftadan itibaren plasenta yoluyla bebeğe geçmeye başlar ve bu antikalar bebek tarafından 5 aylık olana kadar korunur. Bu nedenle eğer 25.haftada annede yapılması gereken kontroller yapılmadıysa acilen bu süreç tamamlanmalı ve anne bağışıklığı konusunda çok dikkatli olmalıdır.
Bebeğin akciğerlerindeki gelişim 27.haftada da devam eder. Bu sayede her geçen gün olası bir erken doğum durumunda bebeğin yaşama olasılığı artar.
27.Haftada Annedeki Değişimler
Gebeliğin 3.trimester’a girmesiyle birlikte bebek 5 aylık olana kadar ihtiyacı olan antikorlar plasenta yoluyla annenin vücudundan alınır. Bu nedenle anne adayları özellikle bu aydan itibaren vücutlarındaki tüm değişimleri kontrol altında tutmalı, beslenme ve uyku düzenine gereken özeni göstermelidir.
Bu haftada rahim göbek deliğinden yaklaşık 7 cm, rahmin tepe noktasına kadar yaklaşık 27 cm yüksekliktedir. Bu nedenle göğüs kafesinde genişleme olması, bel ve sırt ağrıları yaşanması normal kabul edilir. Bu sorunların giderilebilmesi için düzenli egzersiz ve doğru uyku pozisyonları faydalı çözümler olabilir.
Rahim genişlemesi ve bebeğin ağırlığının artmasıyla birlikte bacaklardan kalbe giden damarlarda baskı ve buna bağlı olarak kramplar görülebilir. Bu haftadan itibaren damarlarda daha fazla genişleme olmayacağından dolayı huzursuz bacak sendromu denilen bu kramplar hamilelik sonuna kadar artarak yaşanır. Bunun için ılık duştan ve düzenli egzersizden yararlanılabilir.
Akciğerler tam olarak havayla dolmadığından solunum sıkıntıları yaşanabilir. Bu sıkıntı yatağa uzanıldığında artabilir. Yaşanan bu solunum sıkıntısı bebek açısından bir sorun değildir. Çünkü bebeğin solunum ihtiyacı progesteron hormonu sayesinde bebeğe taşınan oksijenle sağlanır. Annenin yaşadığı durum rahmin büyüyüp göğüs kafesine ve diyaframa baskı yapmasından kaynaklanır.
Gebeliğin 27.haftasında kolesterol artışı yaşanabilir. Bunun nedeni plasenta tarafından üreilen çeşitli hamilelik hormonlarına blok oluşturmak için kolesterolün artmasıdır.
Gebeliğin 27.Haftasında Anne Adayı Kaç Kilo Almalıdır?
Bu soruya net bir yanıt vermek çok doğru değildir. Alınması gereken kilo anne adayının hamileliğe başlangıç kilosuna, genetik etkenlere, beslenmeye ve egzersiz alışkanlıklarına göre değişebilir. Bununla birlikte haftalar arasında alınması gereken kilo miktarları genellikle aynıdır.
27.hafta boyunca alınması gereken toplam kilo ortalama 500 gram olarak kabul edilir. Eğer anne adayının hamile kaldığı kilo düşükse bu 1 kg’a kadar kilo artışı normal olarak değerlendirilir. Haftada 2-3 kg gibi bir artış söz konusuysa doktora başvurulup uygun bir beslenme ve egzersiz programı belirlenmelidir. Çünkü hamilelik döneminde fazla kilo alınması preeklampsiyi tetikleyip doğumu zorlaştırabilir.
Gebelikte Tehlikeli Durumlar Nelerdir?
- Bebeğin aşağı kaydığı gibi bir his oluşturan pelvik baskı,
- Vajinadan koyu renkli, kötü kokulu ya da kanlı akıntı gelmesi,
- İdrar yaparken yanma ya da sarı-yeşil renkli akıntı olması,
- Bebeğin hareketliliğinde ani değişimler olması,
- Kalp çarpıntısı ya da bayılma,
- Hamileliğin son aylarında aşırı kusma yaşanması,
- Vücutta aşırı ya da tek taraflı şişme meydana gelmesi,
- Sulu kaşıntı ya da aşırı kaşıntı.